Yaşı kemâle ermesine rağmen bacak arasını kimselere açmamış, o el değmemiş ‘hazineyi’ yıllardır saklayan kızın durumu, tecrübeli kadının gözünden kaçmadı. Kendi ihtiyacını karşılayacak bir herif bulamayan kadın, bu körpe bedenin daha fazla kurumasına göz yummadı ve çözüm için evdeki en sağlam silaha, yani gücü kuvveti yerinde olan fişek gibi üvey oğluna başvurdu. ‘Bu kızı sen kadın yapacaksın’ emrini alan delikanlı, yılların birikmiş, patlamamış enerjisiyle titreyen kızı yatağa mıhladı.
Oğlan, o güne kadar sadece rüyalarında sikişmiş bu taze bedeni, tecrübesizliğine bakmadan altına aldı. Kızın korku ve şehvet dolu bakışları arasında, beton gibi sertleşmiş malafatını o daracık, mühürlü kapıya dayadı. Nazik davranmak yerine, kızın bekaretini tek bir hamlede, acımasızca söküp attı ve o sımsıkı et tüneline balyoz gibi indi. Kız, acıyla karışık o muazzam zevkle çarşafları paralarken; üvey oğul, patlattığı o dar deliğin içinde sert gelgitlerle yeni bir kadın yarattı. Sonunda kızın o bakire rahmine ılık ılık boşalarak, ona hayatının ilk, en ıslak ve en sert dersini bizzat verdi. Onların sikişmesini yanlarından bizzat izleyen seviyesiz mature, gençlerin yanında hiç ayrılmadan arada kendisini de siktirdi.


